İş arkadaşları, sürekli bitkin göründüğü için Katie’nin mutsuz olduğunu sanıyordu oysa o mutlu bir kadındı. Üç çocuğu vardı, ekonomik durumu iyiydi ve her şeyden önemlisi işini seviyordu. Yine de korkunç hissediyordu. Doktorlar sorunun ne olduğunu bulamamışlar ve sonuçta psikolojik olduğunu düşünmeye başlamışlardı. Sonradan Katie’nin bu kadar hasta hissetmesinin bir nedeni olduğu ortaya çıktı…
Sayısı test yapılsa da Katie’nin hastalığının ne olduğunu bulanamadı demiştik. Durum tam olarak buydu ve artık Katie de buna inanıyordu. Sürekli olarak iş ve günlük stresle başa çıkamıyorsun başka sorun yok diyordu ancak içten içe biliyordu ki gösterdiği belirtilerin stresle hiç alakası yoktu…
Sıradan bir yürüyüş bile onu zorluyordu. Değnek ya da yürüteç olmadan artık uzun yürüyüşlere çıkması imkansız hale gelmişti. Kendini yaşlı ve güçsüz bir kadın gibi hissediyordu oysa kırklarına daha yeni gelmişti. Bu duruma anlam veremeyen bir tek o değildi…
Sanki seksen yaşında yaşlı bir kadının bedenine hapsolmuştu. Vücudu yavaşça ama emin adımlarla yaşamaktan vazgeçiyordu, neden bu kadar bitkin ve halsiz olduğunu bir türlü anlayamıyordu. Bir de durumu giderek kötüye gidiyordu…
Katie’nin belirtileri gribe benziyordu. Kas ağrısı, baş ağrısı ve halsizliği vardı ama grip dediğin neticede iki haftada geçerdi. Katie ise tüm bu semptomları 10 senedir her gün yaşıyordu. Umudunu yitirmek üzereydi artık ama tam o sırada neden bu kadar süredir hasta olduğunun cevabını hiç tahmin etmediği birinden aldı…
Dr. Mary Beth Hensley, röntgen çekilmesini, EKG’ya girmesini ve hatta beyin MR’ı çekilmesini istedi. “Baştan ayağa her şeye bakıyor ama sorunun ne olduğunu anlayamıyorduk,” diyor doktor. Ancak kısa süre sonra gerçek ortaya çıktı Yıllar geçtikçe Katie artık iyiden iyiye güçten düşüyordu. İştahı artık yoktu, canı hiçbir şey yapmak istemiyordu. Oysa doktorlar duruma şaşırıyordu çünkü bağışıklık sistemi son derece yerindeydi. Nasıl bu kadar hasta olabilirdi? Kendini neşelendirmek için evde tamirat işlerine girişmeye karar verdiği zaman bu sorunun cevabını alacaktı…
Bunca yılın ardından Katie artık hem manen hem fiziksel olarak tükenmişti. Kendini daha iyi hissetmek için banyosun değişiklik yapmaya karar verdi. Bu tür işleri kendi yapamazdı dolayısıyla bir ustayla anlaştı. Tamirat sırasında, Katie’nin hastalığıyla ilgili doktorların aklına bile gelmeyen ilginç bir şey bulundu…
Tüm yıllar boyunca Katie bilinmez bir sağlık sorunuyla boğuştuğunu düşünüyordu, sanki dünyada bu sorunu yaşayan bir kendisiydi. Evde ne kadar kalırsa o kadar hasta oluyordu. Sonra ev tamiratı için gelen ustalardan biri inanılmaz bir şey keşfetti. O andan sonra artık sorunun vücudunda değil oturduğu evde olduğunu anlamıştı…
Usta Katie’ye su kazanını ne zaman aldıklarını sorunca Katie on sene kadar önce olduğunu söyledi. Usta ve çalışanları birbirlerine baktılar ve içlerinden biri Katie’nin hayatının artık tamamen değişeceğini söyledi…
Usta su kazanının doğru kurulmadığını anlamıştı. Bu sebeple evin içine sürekli karbon monoksit sızıyordu. Katie’nin neden bu kadar kötü hissettiği artık apaçık anlaşılıyordu. Eser miktarda olduğu için ölümcül değildi ama hayatını cehenneme çevirmeye yetiyordu. Usta sızıntıyı giderdi ve Katie yalnızca bir ay içinde tekrar eski haline döndü!
